Hadi hadi bekleme aç ve okumaya başla! Gıcırtılı Kasaba’ya bahar geldi. Herkes neşe içinde gülücükler saçıyor. Ama bu kadar neşenin içinde bile neşelenmeyecek, asık suratı gülmeyecek kim var? Evet tabi ki Mert! Çünkü ya bahar polenlerinden biri burnundan içeri girip, kafasının içinde hiç durmadan bir o yana bir bu yana savrularak onu hiç uyutmazsa??? Sanırım dünyada bundan korkunç başka bir şey olmaz sanıyorsun? Ama yanıldığını söylemeliyim! Çünkü her gece kasabadaki tahıllar “kim olduğu bilinmeyen” hırsızlar tarafından çalınmaya başlanıp, insanlar istemsiz bir şekilde uykuya dalıyorsa… Arkadaşların, annen, baban, kardeşlerin… İşte bu gerçekten korkunç! Peki ya bunun sebebini öğrenebilmek için korkunç madene giren korkunç böcekleri takip etmek gerekiyorsa??? Tamam tamam, korkma, bu işi çözmek tabi ki cesurların işi! Senin mi? Eh kanıtla bakalım! Bu madene girmek öyle kolay değil. Benden söylemesi, sessizce Mert, Zek, Nehir ve yeni kız Fındık’ın peşinden gidebilirsin… Ama çıt çıkartma ki, böcek istilasına yakalanma,
ŞİİİİİİİİİİİİŞŞŞŞŞT!
Bu kitap böceklerle DOLUUUUUU!!!